]
Aramak İstediğiniz Kelimeler

 
SAMET AY
sayfalarım  
  Ana Sayfa
  İmalat Mühendisliği
  Ekonomi Haberleri
  Ziyaretci Defteri
  Canlı Maç Sonuçları
  Şans Oyunları
  Oyun-Eğlence
  İstatistik Ödevi
Ekonomi Haberleri

Borsa % 0.69 değer yitirdi, dolar 1.24 YTL
www.cnnturk.com 21 Mayıs, 2008 17:05:24 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:21 (UTC)
 İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0.69 değer yitirdi.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 394.49 puan düşerek 41.011,25 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0.95 değer yitirdi.

İlk seanstaki 109.24 puanlık artış dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 285.25 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 0.69 oldu.

Endeks ikinci seansa, önceki kapanışa göre 124.58 puan düşerek 41.281,16 puandan başladı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0.30 oranında değer yitirdi.

Kapalıçarşı'da döviz

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2440 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.9570 YTL oldu.

Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2410 YTL'den alınan dolar 1.2440 YTL'den satılıyor.
1.9540 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.9570 YTL düzeyinde bulunuyor.

Serbest piyasada dünkü kapanışta 1.2400 YTL olan dolar güne 1.2450 YTL'den, 1.9400 YTL olan euro 1.9450 YTL'den başlamıştı.

İMKB'de birinci seansın seyri...

Endeksi, dünkü ikinci seans kapanışına göre 109.24 puan artarak günün ilk yarısını 41.405,74 puandan tamamladı. Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer artışı yüzde 0,26 oldu.

Dün 41.296,50 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 6,32 puan düşerek 41.290,18 puandan başladı.

İlk yarıyı 41.433,53 puandan geçen endeks, en düşük 41.280,41 puana kadar gerilerken, en yüksek olarak 41.678,71 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 144,62 puan artarak 56.486,15 puana, sanayi endeksi 103,92 puan artarak 36.980,58 puana ve hizmetler endeksi 57,10 puan artarak 28.578,76 puana yükseldi.

Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,26, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,28 oranında ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0,20 oranında değer kazandı.

Birinci seansta işlem gören toplam 317 hisse senedinden 123'ü değer kazandı, 100'ü değer kaybetti, 94 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Birinci seansta 433 milyon 114 bin 945 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Vakıfbank, Türk Telekom, Garanti Bankası, Halkbank ve Akbank oldu
 

ATO: "Prim affı yasası sorunu çözmeyecek"
www.cnnturk.com 21 Mayıs, 2008 12:52:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:20 (UTC)
 Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, kamuoyunun gündemine prim affı olarak gelen yasanın, sosyal güvenlik sisteminin alacak sorununu çözmeyeceğini öne sürdü.

Aygün, "Bu sorun, devletin alacaklarına uyguladığı gecikme zamlarının yüksekliğinden kaynaklanıyor" dedi.

Aygün, sosyal güvenlik sisteminin birikmiş prim alacaklarıyla ilgili düzenlemenin TBMM'den, tam bir oldu bittiye getirilerek, yeterince tartışılmadan, borçlu kesimlerin görüşü ve ödeme güçleri dikkate alınmadan çıkarıldığını savundu.

Yasanın, birikmiş borcunu üç ay içerisinde ödeyeceklere gecikme zammı ve faiz borçlarında yüzde 85, 12 ay taksitle ödeyeceklere yüzde 55 ve 12 aydan uzun vadeli taksitlendirmelerde ise yüzde 30 indirim yapılmasının öngörüldüğünü ifade eden Aygün, "TBMM'nin kabul ettiği yasayla getirilen uygulama, ödeme konusunda hiçbir kolaylık sağlamıyor" dedi.

Aygün, bugünkü ekonomik koşularda üç ay içerisinde o kadar parayı bulup, yüzde 85'lik indirimden yararlanabilecek işletme, bağımsız çalışan ve çiftçi sayısının çok fazla olmayacağını ifade etti.

Aygün, "Peşin ödemede faiz ve gecikme zammının yüzde 85 oranında indirilmesine bir itirazımız yok. Ancak, borcunu taksitlendirecekler için hem getirilen faiz indirimi yetersiz hem de vadeler kısa. Taksit süresi 24 aydan daha uzun olmalıydı. Bu yüzden fazla bir tahsilat sağlanacağını sanmıyorum" dedi.

Sosyal güvenlik sisteminin birikmiş alacak sorununun temelinde, devletin alacaklarına uyguladığı gecikme zammı ve faiz oranlarının yüksek olmasının yattığına işaret eden Aygün, SSK'nın kendi internet sitesindeki hesaplama örneklerine atıfta bulunarak şöyle dedi:

"Buna göre, Ocak 2004'ten kalan borç için bugüne kadar yüzde 129.3, Ocak 2005'ten kalan borç için yüzde 84.3, Ocak 2006'dan kalan borç için yüzde 59.3, Ocak 2007'den kalan borç için yüzde 33.5 gecikme zammı uygulanıyor.

Oysa, enflasyon (TÜFE) Ocak 2004'ten bu yana yüzde 44.6, Ocak 2005'ten bu yana yüzde 34.2, Ocak 2006'dan bu yana yüzde 24.6 - 33.5, Ocak 2007'den bu yana da yüzde 13.6 oldu. Bu enflasyon oranlarıyla karşılaştırıldığında, SSK'nın uyguladığı faiz, tefeci faizi gibi duruyor."

Aygün, af istemediklerini, sadece devletin, uyguladığı yüksek faiz oranlarından kaynaklanan hatasından dönerek daha uygulanabilir bir çözüm, bir ödeme kolaylığı sağlanmasını beklediklerini kaydetti.
 

Finans sektörünün büyüklüğü 768.6 milyar YTL
www.cnnturk.com 20 Mayıs, 2008 14:34:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:18 (UTC)
 Türkiye'de finans sektörünün toplam aktif büyüklüğü, 2007 yılı sonu itibarıyla, bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 768.6 milyar YTL seviyesine ulaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), üç ayda bir yayımlanan 2007 yılı sonu verileri ile hazırlanan Finansal İstikrar Raporu'nun 8'inci sayısını yayımladı.

Rapora göre, genel olarak bakıldığında Türk bankacılık sektöründe tüm risklerin yönetilebilir olduğu görüldü. Yakın dönemde küresel finansal piyasalardaki güçlükler, kurumsal yönetim ile iç sistemlerin önemini bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

Bankaların iç ve dış kaynaklı tüm risk türlerinin yönetilmesinde kabiliyetlerini artırmaları, yapılarını güçlendirmeleri, başta senaryo analizleri ve stres testlerinin sıklaştırmaları da dahil olmak üzere gerekli tüm tedbirleri aldıklarından emin olmaları finansal istikrar açısından önemli.

BDDK tarafından yapılan açıklamaya göre rapor, "ekonomik çerçeve ve gelişmeler", "finansal sektör görünümü", "risk, sermaye ve karlılık değerlendirmesi" olmak üzere üç bölümden oluştu.

Açıklamaya göre bu dönemde, ABD'nin tüm para ve maliye politikası tedbirlerine rağmen, ekonomik yavaşlamadan hafif bir resesyona geçmiş olduğu görüldü. Türkiye ekonomisi açısından hem arz eden euro alanında ise yavaşlama, ABD'deki kadar derin ve keskin gözükmedi.

Gelişmekte olan ülkelerde ise hız kaybına rağmen 2007 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomik büyüme gücünü korudu. Belirsizliklerin arttığı bu yeni ekonomik konjonktürde, finansal kuruluşlar özellikle ilave sermaye ve likidite tutmaları teşvik edecek politikalar önerildi.

Küresel gelişmelerden kısmen farklı olarak, 2007 yılında Türkiye ekonomisindeki büyüme eğilimi önceki yıllara göre yavaşlayarak da olsa sürdü. Ancak, iç talep unsurlarında nispi bir daralma gözlendi.

Ayrıca, önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki gelişmelerin yönü Türkiye'nin dış açık finansmanı açısından büyük önem taşıyor. Nitekim yatırım ortamına yönelik iyileştirmeler ve mikro reform süreci, Türkiye ekonomisinin farklı kaynak alanlarına erişimini kolaylaştırarak, küresel anlamda finansal piyasaları güçlükler çektiği bir dönemde gelişimini sündürmesine yardımcı olacak.

Aktif büyüklük

Türk finans sektörüne bakıldığında, Aralık 2007 itibarıyla, toplam aktif büyüklüğünün 2006 yıl sonuna göre yüzde 15 artarak 768.6 milyar YTL seviyesine ulaştığı görüldü.

Aynı dönemde, Türk finans sektörüne toplam varlıklarınını Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının yüzde 89.7, bankaların aktiflerinin söz konusu büyüklüğe oranının ise yüzde 67.9 düzeyinde olduğu gözlendi. Aralık 2007
itibarıyla finans sektörünün toplam aktiflerinin yüzde 75.7'sini bankacılık sektörü varlıkları oluşturdu.

Banka dışı mali kesimin başlıca kuruluşları olan finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansman şirketlerinin payı ise söz konusu dönemde yüzde 3.3 düzeyinde gerçekleşti. Aktif büyüklüğü açısından bakıldığında, finansal sektörün yüzde 78.9'u BDDK'nın denetimi ve gözetimi altında olduğu belirtildi.

Toplam şube ve personel sayısında artış

Mevduat bankacılığı ağırlıklı bir yapının mevcut olduğu bankacılık sektörü, 2007 yılında da organik büyümeye devam etti. Sektörde toplam şube sayısı 8 bin 117'ye, personel sayısı 167 bin 760'ya ve ATM sayısı 18 bin 795'e ulaştı.

2007 yılında bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 16.4 oranında artarak 581.6 milyar YTL olarak gerçekleşti. Toplam kredi hacmi ise 285.6 milyar YTL'e ulaşarak bilanço içindeki payı yüzde 49.1'e yükseldi.

Krediler içerisinde ağırlıklı bir kalem de kredi kartları oldu. Kredi kartının esas işlevi itibarıyla bir ödeme aracı olduğu ve kullanımının özen gerektirdiği gibi hususlar da dahil olmak üzere, bankaların müşteri bilinçlendirilmesine ve şeffaflığa ağırlık vermesi bekleniyor.

Sektörün yasal limitlerin oldukça üzerinde sermaye yeterliliği rasyosuyla çalışmaya devam ettiği (yüzde 18.9) ve bir önceki yıla göre serbest sermayenin arttığı görüldü.

Karlılık göstergelerindeki olumlu seyir Aralık 2007'de de sürdü, kar eden 46 bankanın toplam aktifler içendeki payı yüzde 99.3 seviyesinde gerçekleşti.

Bilanço dış işlemlerin hacmi Aralık 2007 dönemi itibarıyla toplam 404.9 milyar YTL düzeyine yükseldi ve toplam bilanço büyüklüğüne oranı ise yüzde 69.6 olarak gerçekleşti.

Son iki yılda toplam türev işlemler yaklaşık 2.5 kat artarken, bilanço dışı işlemler içindeki payları da 7.1 puanlık bir artışla yüzde 31.8'e ulaştı. Halihazırda, Türk bankacılık sektörünün küresel ölçekte konut kredisine dayalı finansal araçlara ilişkin pozisyonunun çok sınırlı düzeyde olduğu görüldü.

Banka dışı mali kurumlar, Aralık 2007 itibarıyla, küresel kriz söylemleri ortamından fazla etkilenmeden büyümelerini sürdürdü ve genel olarak ortalama takibe dönüşüm oranları yatay bir seyir izlerken karşılık ayırma konusunda önemli gelişmeler sağladı.

Kredilerin payı arttı

Türk bankacılık sektöründe 2007 yılı sonu itibarıyla, kredilerin miktarı ve toplam aktifler içerisindeki payı arttı. 2006 yılı boyunca devam eden yüksek karşılık ayırma politikası 2007 yılında ilk yarısında da devam etti. Takibe dönüşüm oranı, 2007 yılında durağan bir seyir izledi ve Aralık 2007 itibarıyla yüzde 3.42 olarak gerçekleşti.

Ticari portföy ve türev işlemlerden kaynaklanan faiz oranı riski incelendiğinde, riske maruz pozisyonun değişmemesi neticesinde, söz konusu riske duyarlılığın değişmediği görüldü.

Kur riski açısından bankacılık sektörüne bakıldığında, yabancı para net genel pozisyonunun, 28 Aralık 2007 itibarıyla 217 milyon dolar açık verdiği gözlendi.

Yabancı para net genel pozisyonu tutarlarının kaynaklara oranının yüzde -3 düzeyinde ve yönetilebilir olduğu görüldü. Tüm banka gruplarında günlük yabancı para likidite yeterlilik oranları ve toplam likidite yeterlilik oranları likidite yönetmeliğinde belirtilen alt sınırların üzerinde gerçekleşiyor.

Eylül 2007 döneminde yüzde 19.4 olarak gerçekleşen sermaye yeterlilik rasyosu, Aralık 2007 dönemi itibarıyla yüzde 18.9 olarak gerçekleşti. Bankacılık sektörü toplam özkaynakları, Eylül 2007 - Aralık 2007 döneminde 5.1 milyar YTL artarak 77.4 milyar YTL oldu, buna karşılık risk ağırlıklı varlıklar 399.3 milyar YTL'e yükseldi.
 

Borsa % 2.83 değer yitirdi, dolar 1.24 YTL
www.cnnturk.com 20 Mayıs, 2008 17:05:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:16 (UTC)
 İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 2.83 değer yitirdi.

İMKB Ulusal-100 Endeksi, ikinci seansta birinci seansa göre 967,22 puan düşerek 41.296,50 puandan kapandı. İkinci seansta, hisse senetleri ortalama yüzde 2,29 değer yitirdi.

Endeks ikinci seansa, 102,09 puan düşerek 42.161,63 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 42.069,73 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük 41.291,48 puana gerilerken, en yüksek 42.247,18 puana çıktı.

Birinci seanstaki 235,10 puanlık düşüş dikkate alındığında, endeks günlük bazda 1.202,32 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 2,83 oldu.

İkinci seans kapanışında, mali endeks 1.422,93 puan düşerek 56.341,53 puana, sanayi endeksi 923,59 puan düşerek 36.876,66 puana ve hizmetler endeksi 312,52 puan düşerek 28.521,66 puana indi.

Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 2,46 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 2,44 oranında ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 1,08 oranında değer yitirdi.

İkinci seansta işlem gören toplam 330 hisse senedinden 30'u değer kazandı, 254'ü değer yitirdi, 46 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.

İkinci seansta, 920 milyon 171 bin 515 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 1 milyar 457 milyon 597 bin 341 YTL olarak hesaplandı.

İkinci seansta, Türk Telekom, Garanti Bankası, İş Bankası (C) Turkcell ve Vakıflar Bankası en çok işlem gören hisseler oldu.

Kapalıçarşı'da döviz...

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2400 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.9400 YTL oldu.

Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2360 YTL'den alınan dolar 1.2400 YTL'den satılıyor. 1.9350 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.9400 YTL düzeyinde bulunuyor.

Serbest piyasada geçen cuma günü kapanışta 1.2300 YTL olan dolar güne 1.2350 YTL'den, 1.9050 YTL olan euro 1.9160 YTL'den başlamıştı.

İMKB'de birinci seansın seyri...

Endeks, cuma günü ikinci seans kapanışına göre 235.10 puan düşerek günün ilk yarısını 42.263,72 puandan tamamladı.

Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer kaybı yüzde 0.55 oldu.

Cuma günü 42.498,82 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 97.02 puan düşerek 42.401,80 puandan başladı.

İlk yarıyı 42.160,84 puandan geçen endeks, en düşük 42.059,47 puana kadar gerilerken, en yüksek olarak 42.604,21 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 519.84 puan düşerek 57.764,46 puana, sanayi endeksi 105.87 puan düşerek 37.800,25 puana gerilerken, hizmetler endeksi 63.81 puan artarak 28.834,18 puana yükseldi.

Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0.89, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0.28 oranında değer yitirirken, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0.22 oranında değer kazandı.

Birinci seansta işlem gören toplam 317 hisse senedinden 87'si değer kazandı, 153'ü değer kaybetti, 77 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Birinci seansta 537 milyon 425 bin 826 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Türk Telekom, Garanti Bankası, Turkcell, İş Bankası (C) ve Vakıfbank oldu.

"Borsa tedirgin edici durumunu koruyor"

Alternatif Yatırım Vadeli İşlemler Müdürü N. Nuri Sevgen, piyasalara ilişkin yaptığı açıklamada, ABD piyasalarında dün karışık bir seyir yaşandığını, bu sabah ise Asya piyasalarında genel bir düşüş havasının hakim olduğunu ifade etti.

Haftanın ilk gününde tatil sebebiyle kapalı olan İMKB'nin, oldukça kritik bir seviyedeki seyri ile tedirgin edici durumunu koruduğunu savunan Sevgen, "İMKB-30 spot endeks 53 bin seviyesini geçemediği sürece tedirginlik de sürecek gibi" dedi.

İMKB-30 spot endeksin düşüşlerinde 52 bin seviyesinin kısa vadeli yükselen trend desteği olduğunu, bu seviyenin aşağı yönde kesilmesinin, satış için ilk sinyal olabileceğinden dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Sevgen, olası düşüşün sertleşmesi durumunda 50 bin 500 - 51 bin seviyesinin kuvvetli destek bölgesi olacağını aktardı.

VOB'da bugünkü açılışta, haziran vadeli İMKB-30 sözleşmelerinin güne 150 - 300 puanlık düşüşle başlangıç yapacağını beklediğini belirten Sevgen, doların Japon yeni karşısında 104 seviyesinin de altını zorladığını, bu saatlerde 104 seviyesinin hemen üzerinde, 104.02 seviyelerinde olduğunu kaydetti.

Sevgen, "Euro/dolar paritesi ise bir miktar euro lehine başlayan hareket nedeniyle 1.5500 seviyelerinin üzerinde ve şu sıralarda 1.5530 seviyelerinde seyir izliyor. İçeride ise dolar/YTL kotasyonları bankalararası piyasada 1.2290 seviyelerinde güne başladı. 1.2500 seviyesindeki kuvvetli destek bölgesi aşağı yönde kırıldı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun beklendiği gibi 50 baz puanlık faiz artırımı ve bu artırımların devamının gelebileceği sinyali doların 1.2500 seviyesinin altına inmesinde önemli etken oldu" dedi.



 

TÜSİAD'dan hükümete IMF tavsiyesi
www.cnnturk.com 19 Mayıs, 2008 22:18:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:15 (UTC)
 Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Uluslararası Para Fonu IMF ile bu ay sona eren anlaşmanın ardından, ''ihtiyati Stand-by'' anlaşması yapılması tavsiyesinde bulundu.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ başkanlığındaki TÜSİAD heyetinin Washington'da ABD Başkan yardımcısı Dick Cheney'nin ofisindeki Avrupa ve Türkiye'den sorumlu yetkililerle bir araya geldi.

TÜSİAD Washington Temsilcisi Abdullah Akyüz tarafından yapılan açıklamada, TÜSİAD Washington Temsilciliği'nin kuruluşunun 10'uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Washington'da geçen hafta bir konferansa katılan heyetin, Cheney'nin ofisindeki yetkililerin yanısıra, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried ile görüştüğü, IMF Avrupa ve Türkiye bölümü sorumluları ile ABD Hazine Bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler yaptığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, Uluslararası Para Fonu IMF ile bu ay sona eren anlaşmanın ardından, "ihtiyati Stand-by" anlaşması yapılması tavsiyesinde bulunuldu.

Ayrıca, ABD'de yapılan temaslardan edinilen izlenime göre, ABD Kongre'sine gelecek yıllarda yine bir Ermeni tasarısının geleceğinin anlaşıldığı ve rehavete kapılmamak gerektiği uyarısı yapıldı.

Heyet, 15-16 Mayıs tarihlerinde Washington'da düzenlenen ve Türk-Amerikan ilişkilerinin ele alındığı konferans çerçevesinde ABD'de bulunuyordu.

Akyüz, bu iki günlük süre içinde heyetin ayrıca, ABD Kongre üyeleriyle kahvaltılı toplantı yaptığını, ABD Dış İlişkiler Konseyi ve Brookings Institute adlı düşünce kuruluşu yetkilileriyle bir araya geldiğini kaydetti.

Açıklamada, bu görüşmelerde ağırlıklı olarak gündeme gelen konular, "Türk-Amerikan ilişkileri, Türkiye'deki siyasi ve ekonomik gelişmeler, AB süreci, PKK sorunu ve Ermeni sorunu" olarak sıralandı.

Akyüz, "Türkiye'nin AB sürecine ABD desteğinin her düzeyde, kuvvetli şekilde devam ettiği görülmektedir. Diğer yandan, Türkiye'deki son siyasi gelişmelerin yakından izlendiği de görülmektedir" dedi.

Açıklamada, 5 Kasım 2007 tarihinde, Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush arasında yapılan görüşmeden sonra PKK'ya yönelik olarak başlayan işbirliğinin ve bu çerçevede Irak'ta yaşanan gelişmelerin ikili ilişkilere çok olumlu bir ivme getirdiği belirtildi.

"ABD cephesinde Türk-Amerikan ilişkilerine stratejik bir bakış açısının kuvvetle devam ettiği görülmektedir" denilen açıklamada Ermeni sorunu konusunda benzer bir tasarının önümüzdeki yıllarda tekrar gündeme gelebileceği vurgulandı.

TÜSİAD'ın Washington Temsilciliği'nden yapılan açıklamada, "son dönemde yaşanan küresel ekonomik ve finansal gelişmeler ışığında, Türk ekonomisinin istikrarını ve kazanımlarını korumak açısından, İMF ile bir ihtiyati Stand-by yapılması yararlı olacaktır" denildi.

7'inci gözden geçirme onaylandı

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülmekte olan Stand-By Düzenlemesi'nin 7'nci Gözden Geçirmesi, IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından 9 Mayıs'ta görüşülerek onaylandı. Gözden Geçirme'nin tamamlanmasıyla 2 milyar 248 milyon SDR (yaklaşık 3 milyar 644 milyon ABD Doları) tutarındaki kredi dilimi serbest bırakılmıştı.
 

2013'te kişi başına gelir 12 bin 911 dolar
www.cnnturk.com 17 Mayıs, 2008 17:57:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 11:13 (UTC)
 Ankara Ticaret Odası'nca (ATO) hazırlanan raporda, Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre Türkiye'nin 2013'te kişi başın düşen milli gelirinin yüzde 34.1 artışla 12 bin 911 dolara çıkacağı belirtildi.

ATO'nun IMF Nisan 2008 Dünya Ekonomik Görünüm Veri Tabanından yararlanarak hazırladığı raporunda, "180 ülkeden 140'ının kişi başına geliri 2007-2013 yılları arasında Türkiye'den daha yüksek oranda artacak. Türkiye kişi başına milli gelir artış hızında 141'inci olacak" denildi.

Bu çerçevede, 105'i ülke büyüme hızı bakımından Türkiye'yi geçecek, 35 ülke ile de kişi başına milli gelir farkını daha da artıracak.

Türkiye'yi geçecek ülkeler

Kişi başına düşen milli geliri, 2007 yılı itibariyle Türkiye'nin altında bulunan Libya, Rusya, Romanya, Kazakistan, Azerbaycan, Arjantin ve Şeysel Adalarının kişi başına düşen geliri 6 yıl sonra Türkiye'yi geçecek.

ATO Raporuna göre, Libya'nın 9 bin 372 dolar olan kişi başına milli geliri yüzde 90.1 oranında artarak 17 bin 818 dolara, Rusya'nın 9 bin 75 dolar olan kişi başına milli geliri yüzde 176.5 oranında artarak 25 bin 91 dolara, Şeysel Adaları'nın kişi başına milli geliri ise yüzde 58.1 artışla 8 bin 581 dolardan 13 bin 566 dolara çıkacak.

En hızlı Azerbaycan büyüyecek

IMF'nin tahminlerine göre, önümüzdeki 6 yılda kişi başına geliri en hızlı büyüyecek ülke yüzde 252.6 ile Azerbaycan olacak. Azerbaycan'ın kişi başına düşen milli geliri 6 yılda 3 bin 663 dolardan 12 bin 915 dolara ulaşacak.

Azerbaycan'ı sırasıyla Gürcistan (yüzde 176,7), Rusya (yüzde 176,5), Kazakistan (yüzde 137,1), Moldova (yüzde 136,4), Bulgaristan yüzde (134,2), Belarus (yüzde 131,6), Ukrayna yüzde (131,2), Özbekistan yüzde (127,4), Romanya yüzde (122,6) izleyecek.

Türkiye kişi başı na gelirde 58'inci sıraya inecek

ATO Raporunda, IMF tahminlerine göre Türkiye'nin 9 bin 629 dolar kişi başına milli gelir ile 2007 yılında 180 ülke arasında 53'üncü sırada bulunduğu belirtilerek, "2013 yılında Türkiye beş basamak birden gerileyerek, 58. sıraya düşecek" denildi.

Rapora göre, listenin ilk sırasında 104 bin 673 dolar kişi başına milli gelir ile Lüksemburg yer alıyor. Lüksemburg'u 83 bin 922 dolar ile Norveç, 72 bin 849 dolar ile Katar, 63 bin 830 dolar ile İzlanda, 59 bin 924 dolar ile İrlanda, 58 bin 84 dolar ile İsviçre, 57 bin 261 dolar ile Danimarka, 49 bin 655 dolar ile İsveç, 46 bin 602 dolar ile Finlandiya, 46 bin 261 dolar ile Hollanda takip ediyor.

Aygün: "Övünmek yerine ileriye bakmalıyız"

ATO Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin sürekli, kişi başına gelirin 9 bin doları aşmasıyla övündüğünü kaydederek, "Ancak bu büyüme hızıyla Türkiye 2013 yılında 180 ülke içinde 141. olacak. Bu pek de övünülecek bir durum değil. Geçmişle övünmeye ara verip biraz ileriye bakmakta fayda var" diye konuştu.

Hindistan, Bosna-Hersek, Saint Vincent ve Grenadinler gibi ülkelerin önümüzdeki 6 yılda Türkiye'den 2 kat hızlı büyüyeceklerine dikkati çeken Aygün, şunları kaydetti:

"Türkiye 6 yılda yüzde 34,1 büyürken, Uruguay yüzde 73,3, Trinidad ve Tobago yüzde 70,5, Şeyseller yüzde 58,1 büyüyecek. Türkiye gibi genç nüfusa, zengin kaynaklara sahip bir ülke 141. sırada olmayı hak etmiyor. Türkiye büyümeye odaklı politikaları hayata geçirmelidir."
 

<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8  9 10Devam -> 
 
Bugün 5 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
kınama  
  Filistine Destek Bannerleri  
yazılı basın  
   
ekonomi haberleri  
   
döviz  
 
 
vizyondakiler  
 

 

Tarihte Bugün v.5.0
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol