SAMET AY - Ekonomi Haberleri

Siyaset piyasayı endişelendiriyor, dolar 1.26

www.cnnturk.com 26 Mart, 2008 18:01:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:28 (UTC)

Siyasi gerginlik piyasaları olumsuz etkilemeye başladı. Ergenekon soruşturmasının büyümesi ve karşılıklı atışmaların tırmanması geçen hafta AK Parti'ye açılan kapatma davasını ciddiye almayan piyasa oyuncularını endişelendiriyor.

Pazartesi gününden bu yana bono ve borsadan 1.5 milyar dolarlık çıkış yaşandı.

Bonodan çıkan paranın dolara yönelmesiyle tüm dünyada değer yitiren dolar, YTL karşısında değer kazandı.

Özellikle hazine bonolarında satışa geçen yatırımcılar faizlerin 18.60'a çıkmasına neden oldu.

Borsada çok fazla satış olmasa da İMKB 100 Endeksi yüzde 0.81 düşüşle 40 bin 658 puandan kapattı.

Endeks ikinci seansta 298.66 puan düşerek 40 bin 658 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0.73 oranında değer yitirdi.

İlk seanstaki 35.29 puanlık düşüş dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 333.95 puan geriledi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 0.81 oldu.

Endeks ikinci seansa, önceki kapanışa göre 123,20 puan düşerek 40.833,93 puandan başladı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,30 oranında değer yitirdi.

Kapalıçarşı'da döviz...

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2670 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.9880 YTL oldu.

Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2650 YTL'den alınan dolar 1.2670 YTL'den satılıyor. 1.9850 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.9880 YTL oldu.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1.2500 YTL olan dolar güne 1.2600 YTL'den, 1.9480 YTL olan euro ise 1.9600 YTL'den başlamıştı.

İMKB'de birinci seansın seyri...

Endeks, dünkü ikinci seans kapanışına göre 35.29 puan düşerek günün ilk yarısını 40.957,13 puandan tamamladı.

Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer kaybı yüzde 0,09 oldu.

Dün 40.992,42 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 278,96 puan düşerek 40.713,50 puandan başladı.

İlk yarıyı 40.805,45 puandan geçen endeks, en düşük 40.638,32 puana kadar gerilerken, en yüksek olarak 41.062,79 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 245,04 puan düşerek 56.999,85 puana gerilerken, sanayi endeksi 19,80 puan artarak 34.063,53 puana ve hizmetler endeksi 206,07 puan artarak 30.045,01 puan çıktı.

Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,43 değer yitirirken, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,06 ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0,69 oranında değer kazandı.

Birinci seansta işlem gören toplam 319 hisse senedinden 112'si değer kazandı, 109'u değer kaybetti, 98 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Birinci seansta 401 milyon 255 bin 621 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Garanti Bankası, İş Bankası (C), Akbank, Yapı ve Kredi Bankası ve Goldaş Kuyumculuk oldu.

İkinci seans...

Endeks, ikinci seansta birinci seansa göre 298,66 puan azalarak 40.658,47 puandan kapandı.

İkinci seansta, hisse senetleri ortalama yüzde 0,73 değer kaybetti. Endeks ikinci seansa, 123,20 puan düşerek 40.833,93 puandan başladı.

Seansın ilk yarısını 40.882,41 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 40.337,13 puana gerilerken, en yüksek olarak açılıştaki 41.264,75 puana çıktı. Birinci seanstaki 35,29 puanlık düşüş dikkate alındığında, endeks günlük bazda 333,95 puan geriledi.

Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kaybı yüzde 0,81 oldu. İkinci seans kapanışında, mali endeks 558,15 puan azalarak 56.441,70 puana, sanayi endeksi 264,05 puan azalarak 33.799,48 puana ve hizmetler endeksi 25,76 puan azalarak 30.019,25 puana düştü.

Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,98 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,78 oranında değer ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0,09 oranında değer yitirdi.

İkinci seansta işlem gören toplam 330 hisse senedinden 64'ü değerkazandı, 211'i değer yitirdi, 55 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı. İkinci seansta, 707 milyon 232 bin 124 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi.

Günlük işlem hacmi, 1 milyar 108 milyon 487 bin 745 YTL'lik olarak hesaplandı. İkinci seansta, Garanti Bankası, İş Bankası (C), İhlas Ev Aletleri, Yapı ve Kredi Bankası ve Akbank en çok işlem gören hisseler oldu.

Borsa yüzde 3.59 değer kazandı

www.cnnturk.com 24 Mart, 2008 17:09:51 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:27 (UTC)

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta birinci seansa göre 1.074,53 puan artarak 41.143,60 puandan kapandı.

İkinci seansta, hisse senetleri ortalama yüzde 2.68 değer kazandı.

Endeks ikinci seansa, 18.69 puan artarak 40.087,70 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 40.584,42 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 40.072,30 puana gerilerken, en yüksek olarak 41.155,56 puana çıktı.

Birinci seanstaki 349.99 puanlık artış dikkate alındığında, endeks günlük bazda 1.424,52puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer artışı yüzde 3.59 oldu.

İkinci seans kapanışında, mali endeks 1.787,77 puan artarak 57.541,08 puana, sanayi endeksi 456,19 puan artarak 34.077,89 puana, hizmetler endeksi 914.65 puan artarak 30.035,90 puana yükseldi.

Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 3.21 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 1.36 oranında, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 3.14 oranında değer kazandı.

İkinci seansta işlem gören toplam 330 hisse senedinden 245'i değer kazandı, 42'si değer yitirdi, 43 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.

İkinci seansta, 667 milyon 354 bin 102 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 924 milyon 288 bin 279 YTL olarak hesaplandı.

İkinci seansta, İş Bankası (C), Garanti Bankası, Vakıfbank, Turkcell ve Yapı ve Kredi Bankası en çok işlem gören hisseler oldu.

Kapalıçarşı'da döviz...

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2390 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.9080 YTL oldu.

Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2360 YTL'den alınan dolar 1.2390 YTL'den satılıyor. 1.9040 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.9080 YTL oldu.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1.2460 YTL olan dolar güne 1.2450 YTL'den, 1.9250 YTL olan euro ise 1.9170 YTL'den başlamıştı.

İMKB'de birinci seansın seyri...

Endeksi, cuma günü 2'nci seans kapanışına göre 349,99 puan artarak günün ilk yarısını 40.069,07 puandan tamamladı. Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer artışı yüzde 0,88 oldu.

Cuma günü 39.719,08 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 109,61 puan artarak 39.828,69 puandan başladı.

İlk yarıyı 39.748,39 puandan geçen endeks, en düşük 39.642,77 puana gerilerken, en yüksek 40.078,91 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 485,27 puan artarak 55.753,31 puana, sanayi endeksi 444,30 puan artarak 33.621,70 puana yükseldi. Hizmetler endeksi 36,24 puan azalarak 29.121,25 puana geriledi.

Böylece önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,88 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 1,34 oranında değer kazandı. Hizmetler grubu hisseler, ortalama yüzde 0,12 oranında değer kaybetti.

Birinci seansta işlem gören toplam 319 hisse senedinden 182'si değer kazandı, 58'i değer kaybetti, 79 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Birinci seansta 256 milyon 934 bin 177 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Garanti Bankası, Gübre Fabrikaları, Ereğli Demir Çelik, İş Bankası (C) ve Goldaş Kuyumculuk oldu.

"Kapatılma isteminin piyasalara etkisi az oldu"

www.cnnturk.com 21 Mart, 2008 10:23:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:25 (UTC)

Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ''AKP'nin kapatılması isteminin piyasalara etkisinin çok az olduğunu'' söyledi.

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ile ABD'nin başkenti Washington'da biraraya gelen Şimşek, ardından Georgetown Üniversitesi'nde, Türk ekonomisinin durumuna ilişkin bir konuşma yaptı.

Şimşek, geçen cuma günü dış piyasalarda yaşanan çalkantı ve ardından AK Parti'nin kapatılması istemine işaret etti ve "bu iç ve dış şoklara rağmen pazartesi günü döviz sadece yüzde 0.4 oynadı. Faiz oranları 50 baz puan değişti. Maliye Bakanı'nın açıklaması var, 'Bu durum 7-10 yıl önce olsaydı faiz oranları yüzde 7 bin artardı' yönünde. 1994 yılında bu oldu. 2001'de cari açık düşüktü, yine oldu. Bu durum, bizim ne kadar ilerlediğimizi gösterir" dedi.

Şimşek, ilerlemenin sadece borç ve piyasaların durumuyla ölçülemeyeceğini, eğitim ve hukukun üstünlüğünü içeren insan unsurunun önemli olduğunu kaydetti.

Hukukun üstünlüğünün, iyi bir ekonomik görünüm için en önemli unsurlardan olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye'nin, büyük bir dönüşüm geçirdiğini ve küresel ekonomide ilk on içinde olmayı hedeflediğini kaydetti.

"Laiklik kaydımız sağlam"

Sosyal Güvenlik Reformu'nu, "Şu ana kadar yapılmış en önemli reform" olarak niteleyen Şimşek, Türkiye'nin ayrıca "dünyanın düzleştiği bir zamanda, çağdaş bir anayasaya ihtiyacı olduğunu" kaydetti.

Şimşek, cuma günü iç ve dış şok olarak iki büyük olayın yaşanmasına karşın, ekonomi üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu belirtmekle birlikte, "Kabul etmem lazım ki, iktidar partisine karşı açılmış bir dava, belirsizliği belli ölçüde artırıyor. Ancak Türkiye'nin nüfusu genç ve reformlar da ilerliyor. Türkiye'yi durdurmak zor. Türkiye, olumlu bir ekonomik, siyasi ve sosyal değişimden geçiyor. Değişim süreci, her durumda sürecek. İç ve dış şoklar, bunun sadece hızını etkileyebilir" dedi.

Şimşek, "Türkiye laiktir ve bizim laiklik kaydımız sağlam. Biz Türkiye'nin modern, refah, laik ve aynı zamanda kültürel değerleriyle halen bağlantılı olabileceğini kanıtladık. Kısa dönemde, parti kapatma davasının bir belirsizlik kaynağı olmayacağını söylersem bu saflık olur" diye konuştu.

"Geçen yıl da oldu bu tür meseleler" diyen Devlet Bakanı Şimşek, "Ancak Türk demokrasisi bugün daha sağlam. Türk demokrasisi, bu meselelerden daha kuvvetli olarak çıktı. Uzun dönem ekonomik görünüm çok kuvvetli, orta dönemde de olumlu. Kısa dönemde ise belirsizlik düzeyi, küresel zorluklarla birlikte biraz artıyor" ifadelerini kullandı.

"IMF fonlarıyla desteklenen bir programa ihtiyaç olmayabilir"

Şimşek bir soru üzerine, IMF Başkanı Strauss-Kahn ile görüşmesine de değindi ve "Şu ana kadarki ilerlemeden konuştuk. Türkiye çok başarılı iki IMF programı tamamladı. Programa kuvvetli bir şekilde hükümet olarak sahip çıktık" dedi.

Şimşek, Türkiye'nin programının geriye kalan gözden geçirmelerinin birleştirilmesinde IMF ile fikir birliği sağlandığını, ayrıca Sosyal Güvenlik Reformu'nun geçmesinin kilit önem taşıdığı konusunda da IMF ile hem fikir olduklarını kaydetti.

Görüşmeyi "yapıcı" olarak niteleyen Şimşek, IMF Başkanı ile küresel düşüşü de ele aldıklarını belirtti. Bundan sonra, kamu sektörü açısından IMF fonlarıyla desteklenen bir programa ihtiyaç olmayabileceğini belirten Şimşek, iki seçeneğin bulunduğuna işaret etti.

Şimşek bunlardan birincisini, "program sonrası takip mekanizması", ikincisini ise, mali fon içermeyen "ihtiyati IMF programı" olarak sıraladı.

Şimşek, Türk ekonomisinde bankacılık reformu, yabancı yatırımların artırılması, Türk yatırımcılarının dış piyasalara açılma güvenini kazanması gibi unsurlara işaret ederek, "birçok reform gerçekleştirdik, ancak halen yapacak çok şey var. Reformlara devam edeceğiz" mesajı verdi.

Bakan Şimşek, gerekli reformların yüzde 65-70'inin gerçekleştirilmesi durumunda, geniş cari açık sorununun da çözüleceğine işaret etti.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, temaslarını tamamlamasının ardından, ilerleyen saatlerde Washington'dan ayrıldı. Şimşek'in, New York üzerinden Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.

"Küresel piyasalarda fırtına şiddetini artırdı"

www.cnnturk.com 19 Mart, 2008 17:37:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:24 (UTC)

Devlet Bakanı Nazım Ekren, küresel piyasalardaki fırtınanın şiddetinin arttığı ve etkileyebildiği veya etkileyeceği alanın genişlediği bir ortamda; lokal düzeyde belirsizlik, istikrarsızlık ve kriz üretmenin, ekonominin dayanma gücünü ve genel trendini olumlu yönde etkilemeyeceğini belirtti.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Güldal Mumcu'nun başkanlığında toplandı.

CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, milli gelir hesaplaması hakkında gündem dışı söz alarak, milli gelir ile Hazine borçlarına ilişkin hesaplamalarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.

Hesaplamaların yanlış olduğunu, bir gecede milli gelirin 2 bin 20 dolar artmayacağını ifade eden Korkmaz, borsada pazartesi günü yaşanan düşüşünde AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla hiçbir ilgisi olmadığını savundu.

Korkmaz'ın konuşmasına hükümet adına yanıt veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, güncelleme yapılmasının önemi ve nedenlerini anlattı.

Güncellemenin sonuçlarını değerlendirirken, "Ülke daha mı zenginleşmiştir?" diye soran Ekren, "Güncellemeyle şunu görmüş olduk: Artık Türkiye ekonomisi eskiye oranla daha fazla katma değer üretme potansiyeline sahip bulunmaktadır" dedi.

Ekren, vatandaşın gelir artışını niçin hissetmediği eleştirilerini yanıtlarken de milli gelir güncelleştirmesinin, gelir dağılımındaki değişmeyle aynı şey olmadığını söyledi.

Bakan Ekren, "Gelir dağılımındaki rakamlar önümüze geldiğinde, vatandaş başına, kurum başına, kişi başına güncellemenin yansıdığını birlikte göreceğiz" diye konuştu.

"Türkiye, bölgesel ve küresel aktör..."

GSYİH'nın ekonomik ve istatistik nedenlerden dolayı güncellenmesinden sonra Türkiye'nin makro ekonomik tablosunun değiştiğini anlatan Ekren, bu tablonun, artık Türkiye'nin eskisine oranla daha fazla katma değer üretebileceğini gösterdiğini, Türkiye'nin 526 milyar dolarlık milli gelirle dünyanın 17, Avrupa'nın da 6'ncı ekonomisi olmasının kesinleştiğini söyledi.

Ekren, "Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel aktör olarak önemli noktaya geldiğini ifade edebiliriz" dedi.

Güncellemenin, Türkiye'nin reytingi konusunda önemli sinyaller verdiğini ifade eden Ekren, güncellemeden önce ekonomide sadece 7 değişkenden 2'si iyi konumdayken, güncellemeden sonra 7 değişkenden 5'inin iyi konuma geldiğine dikkati çekti.

Ekren, güncelleme oranını piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleştiğini belirterek, toplumu yanıltma ve hesapları farklı şekilde göstermenin söz konusu olmadığını bildirdi.

Ekren, güncellemenin ortaya koyduğu tablonun verdiği önemli bir sinyalinde Türkiye'nin sağlıklı bir geleceği inşa ettiğini göstermiş olması olduğunu belirterek, "Ekonomik gelişimi ve değişimi belirlemek istiyorsak, kişi başına düşen geliri, kişi başına düşen kamu borcunu, kişi başına düşen toplam borcu ve kişi başına düşen toplam yatırımları ilişkilendirdiğimizde ortaya çıkan tablo şudur: Kişi başına düşen gelire oranla, kamu borcu ve özel borç düşmüştür. Aynı şekilde kişi başına düşen gelire oranla, kişi başına düşen yatırımda artmıştır. Bunun verdiği mesaj, Türkiye'de ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığı, ekonomide normalleşmenin söz konusu olduğunu, eskiye oranla bir düzeltmenin yaşandığıdır" diye konuştu.

Piyasalarda yaşanan son gelişmeler...

Başbakan Yardımcısı Ekren, dünya piyasalarında pazartesi günü yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cuma ve pazartesi günlerine ilişkin borsada, döviz kurlarında ve faizde oluşan değerleri anımsatan Ekren, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 100 Endeksi'nde cumaya göre pazartesi günü itibariyle değer kaybının yüzde7.48, döviz kurlarında artış oranın yüzde 2.1 olduğunu söyledi.

Ekren, dünya piyasalarında, yükselen piyasalarda dahil olmak üzere, bu kadar dramatik değişiklik yaşayan ülkenin olup olmadığını değerlendirmesi gerektiğini bildirdi.

Salı günü piyasaların düzelmeye başladığını anımsatan Ekren, şöyle konuştu:

"Türkiye ekonomisinde ana parametreler olarak bakıldığında, Merkez Bankası rezervlerinin 75 milyar dolar brüt olarak, Hazine'nin nakit olarak iyi olmasını, mali disiplinin devam ettiğini, ocak-şubat bütçesinin 20 yıldan beri ilk defa fazla verdiğini, ekonomik büyümenin artmaya devam ettiğini, hepsinden önemlisi özel sektörün hala dışardan kredi bulabilme yeteneği ve gücüne sahip olduğunu, enflasyonun düşme trendinin devam ettiğini, ihracat artışının devam ettiğini ve reel sektör bakımından önemli göstergede ocak ayında yüzde 11.7 artan sanayi üretim endeksine bakarsak, 2008 yılı için Türkiye ekonomisinde göstergelerin olumlu trendinin söz konusu olduğunu söylemek mümkün.

Borçların, GSYİH'ya oranı ve temel bütçe büyüklüklerinde GSYİH'ya oranının yüksek olması, ekonominin eskiye oranla daha korungan ve daha sağlam olduğunu, güvenli bir liman ve yükselen yıldız olma özelliği korumaya devam ettiğini, olabilecek dalgalamalardan kalıcı etkisini azaltacak bir potansiyele de sahip olduğunu söylemek mümkün.

Üzerinde durulması gereken önemli konu, küresel fırtınanın şiddetinin arttığı ve etkileyebildiği veya etkileyeceği alanın genişlediği bir ortamda küresel belirsizlikler, istikrarsızlıklar ve krizler söz konusuyken, lokal düzeyde belirsizlik, istikrarsızlık ve kriz üretmek, ekonominin dayanma gücünü ve genel trendini olumlu yönde etkilemeyecektir."

Ekren, revizyonla birlikte, Türkiye'nin eskiye oranla birçok kırılganlığını ortadan kaldırdığını belirterek, "Fakat büyüyen, gelişen bir ekonomi olduğu için yeni eşiklerin de başına geldiğini söyleyebiliriz. Dolasıyla ekonominin doğal yapısından dolayı kaybolan kırılganlıklar, yeni süreçler de yeni dönemlerde farklı hassasiyetler üretebilir. Bu hassasiyetlerin, ortaya çıkan bu kırılganlıkların yönetimi de önemlidir. Ama Türkiye, ekonomisi eskiye oranla daha güçlüve sağlamdır" dedi.

CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan da sendikal örgütlenmenin önündeki engeller hakkında gündemdışı söz alarak, AK Parti'nin demokrasi ve özgürlük anlayışını eleştirdi. Aydoğan, sendikaların, AK Parti iktidarı döneminde kan kaybettiğini savundu.

MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz de 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 93'üncü yıldönümü dolayısıyla gündemdışı söz aldı.

Genel Kurul'da daha sonra, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerine geçildi.

Türkiye'nin enerji raporu açıklandı

www.cnnturk.com 16 Mart, 2008 21:20:00 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:23 (UTC)

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Süreyya Yücel Özden, enerji sektörünün bugününü anlatan ve geleceğe ait önerileri kapsayan 2005-2006 Türkiye Enerji Raporu'nu açıkladı.

Yücel, düzenlediği basın toplantısında, ilk olarak Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi hakkında bilgi verdi.

Komite'nin 1949 yılından bu yana enerjinin erişilebilirliği, sağlanabilirliği ve kabul edilebilirliği ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını bağımsız, bilimsel ve ülke çıkarları doğrultusunda sürdürdüğünü ifade eden Yücel, 100 ülkenin bu kuruluşa üye olduğunu anlattı.

Türkiye'nin enerji durumunun tarafsız ve bilimsel bir şekilde incelenebilmesi için Türk Milli Komitesi tarafından geçen yıl önemli bir çalışma başlatıldığını kaydeden Özden, bu amaçla enerji ile ilgili kamu kurumları, özel sektör kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan 150 kişilik uzmanın katılımı ile 8 çalışma grubu oluşturulduğunu belirtti.

Raporun içeriği konusunda bilgi veren Özden, enerji sektörüne ilişkin sorunların başında, yerli enerji kaynaklarının potansiyeline ve bu potansiyelin hangi sektöre ne miktarda tahsis edileceğine ilişkin genel enerji planlamasına dayalı kısa, orta ve uzun dönemli bir enerji politikasının olmayışının geldiğini söyledi.

Böyle bir politikanın olmayışının ülke gereksinimlerini hedefleyen, sürekli ve ilkeli enerji politikalarının belirlenmesi ve kararlılıkla uygulanması konusunda tutarsızlıklara neden olduğunu ifade eden Özden, "Sektör hizmetlerinin verimliliğini sağlayacak nitelikte bir planlamanın benimsenmeyişi, enerji sektöründe yatırımların aksamasına ve arz güvenilirliğinin sağlanamamasına neden olmaktadır" dedi.

"Tekelleşmeye imkan verilmemeli"

Yerli kaynakların bir master plan dahilinde aranmasını ve özellikle fosil kaynak potansiyelinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesini ve çeşitli sektörler içinde dengeli bir şekilde kullanımını öngören bir genel enerji planlaması yapılmasına öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan Özden, bu planlamanın enerji politikasının temelini oluşturacağını kaydetti.

Piyasada rekabet kurallarını çiğneyerek tekelleşme oluşumlarına neden olan yerli ve yabancı özel girişimlere imkan verilmemesi gerektiğini ifade eden Özden, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) görevlerinin de piyasayı düzenleyen ve denetleyen bir anlayış çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Özden, sektörün gelişimini sağlayacak yatırımlar için kalıcı ve sürdürülebilir finansmanın sağlanmasının şart olduğunu belirtti.

"Enerji politikasında ulusal çıkarlar gözetilsin"

Sektörün sorunlarıyla ilgili bilgi veren Özden, Türkiye'nin enerji politikasının ulusal çıkarları gözeten, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yerli kaynaklara dayalı uzun vadede değişmeyen temel unsurları içerecek bir şekilde yeniden belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Enerji politikasını oluştururken ekonomi, güvenlik ve dış politikaları göz önünde bulundurmak gerektiğini belirten Özden, "Enerji politikalarının her şeyden önce sürdürülebilir hedeflere göre, çevreye uyumlu, güvenilir olması gerekir" dedi.

Özden, enerji sektörünün gerek stratejik önemi gerekse kaynakların rasyonel kullanımı için düzenleme, planlama, eşgüdüm ve denetleme faaliyetlerinin koordinasyonu açısından özerk ve dikey entegre bir kamusal yapıya ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"Linyit ve hidroelektrik potansiyelimiz bir an önce değerlendirilmeli" diyen Özden, doğalgaza bağımlılığımız bir an önce normal seviyelere indirilmesi gerektiğini açıkladı.

"Enerji alanında kamu da yatırım yapsın"

Özden, gelişmiş ülkelerin dahi uygulamada bir çok zorlukla karşılaştığı serbest piyasa modeline, Türkiye'nin alt yapı yatırımlarını tamamlamadan ve enerji gibi finans yoğun bir sektörde bu yatırımları gerçekleştirecek gerekli mali güçte yeterli özel yatırımcılara sahip olmadan geçmesinin bu modelin uygulanmasında bir çok sorunu beraberinde getirdiğini kaydetti.

Özelleştirmenin ekonomik kalkınmada bir amaç değil araç olarak kullanılması gerektiğine işaret eden Özden, enerji sektörüne kamunun da gerektiğinde yatırım yapmasının doğru olacağını söyledi.

Özden, rapor hakkında bilgi verdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Nükleer enerji konusunda ne düşünüyorsunuz" şeklindeki sorusu üzerine Özden, gerekli alt yapının hazırlanması ve yeni nesil teknoloji kullanılması durumunda Türkiye'nin bu teknolojiye sahip olması gerektiğini belirtti.

Borsa yüzde 2.15 arttı, dolar 1.2230 YTL

www.cnnturk.com 12 Mart, 2008 17:09:43 (TSİ) tarih 22.05.2008, 10:21 (UTC)

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta birinci seansa göre 379.53 puan azalarak 44.248,15 puandan kapandı.

İkinci seansta, hisse senetleri ortalama yüzde 0.85 değer kaybetti.

Endeks ikinci seansa, 207.93 puan azalarak 44.419,75 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 44.417,60 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 43.992,31 puana gerilerken, en yüksek olarak 44.627,68 puana çıktı.

Birinci seanstaki 1.309,65 puanlık artış dikkate alındığında, endeks günlük bazda 930.12 puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kazancı yüzde 2.15 oldu.

İkinci seans kapanışında, mali endeks 693.82 puan azalarak 61.838,66 puana, sanayi endeksi 116.27 puan azalarak 36.142,37 puana, hizmetler endeksi 235.49 puan azalarak 31.711,22 puana geriledi.

Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 1.11 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0.32 oranında, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0.74 oranında değer kaybetti.

İkinci seansta işlem gören toplam 330 hisse senedinden 89'u değer kazandı, 185'i değer yitirdi, 56 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.

İkinci seansta, 1 milyar 79 milyon 284 bin 129 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 2 milyar 167 milyon 397 bin 134 YTL olarak hesaplandı.

İkinci seansta, Garanti Bankası, İş Bankası (C), Halkbank, Akbank ve Koç Holding en çok işlem gören hisseler oldu.

DÖVİZDE SON DURUM

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2230 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.8900 YTL oldu.

Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2200 YTL'den alınan dolar 1.2230 YTL'den satılıyor. 1.8860 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.8900 YTL oldu.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1.2320 YTL olan dolar güne 1.2200 YTL'den, 1.8950 YTL olan euro ise 1.8720 YTL'den başlamıştı.

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı'nda, toplam 11 milyar 4 milyon 201 bin YTL'lik işlem hacmi kaydedildi.

Repo-Ters Repo Pazarı'nda gecelik işlemlerde faiz, en düşük yüzde 14.90, en yüksek yüzde 15.40 ve ortalama yüzde 15.26'dan gerçekleşti.

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı'nda işlem hacmi 2 milyar 570 milyon 492 bin 6,85 YTL olarak belirlendi.

7 Ekim 2009 vadeli tahvilin bugün valörlü işlemlerinin basit getirisi yüzde 18.35, bileşik getirisi ise yüzde 17.49'dan kapandı.

Uluslararası piyasalarda, saat 17.40 itibarıyla euro-dolar paritesi 1.5498, sterlin-dolar paritesi 2.0227, yen-dolar paritesi ise 102.51 düzeyinde seyrediyor.

İMKB'de birinci seansın seyri...

Endeks, dünkü 2'nci seans kapanışına göre 1.309,65 puan artarak günün ilk yarısını 44.627,68 puandan tamamladı. Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer artışı yüzde 3,02 oldu.

Dün 43.318,03 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 665,23 puan artarak 43.983,26 puandan başladı.

İlk yarıyı 44.012,18 puandan geçen endeks, en düşük 43.919,39 puana kadar gerilerken, en yüksek 44.627,68 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 2.092,44 puan artarak 62.532,48 puana, sanayi endeksi 787,48 puan artarak 36.258,64 puana ve hizmetler endeksi 493,03 puan artarak 31.946,71 puana çıktı.

Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 3,46 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 2,22 ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 1,57 oranında değer kazandı.

Birinci seansta işlem gören toplam 321 hisse senedinden 233'ü değer kazandı, 25'i değer kaybetti, 63 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Birinci seansta 1 milyar 88 milyon 113 bin 5 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Garanti Bankası, İş Bankası (C), Turkcell, Akbank ve Vakıfbank oldu.

<- Geri

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Devam ->